25 Eylül 2010 Cumartesi

don't fade away...

belki 15 sene önce..bir gece radyoda çaldı..senelerce aradım..sonunda bugün buldum..ergün arkadaşım sağolsun müzik camiasına haber saldı, ve şarkı o kadar bilinmiyordu ki ergün sonunda "sen bu şarkıyı dünyada bilen 92 kişiden birisin bence" dedi..belki de..çünkü adamları bulduktan sonra menajerlerini aradım, o kadın bile bilmiyordu..

her neyse..cd'mi sipariş ettim ve şimdilik kısa bir video ile yetiniyorum..



----

Don't fade away,
to a day without a reason,
summer was the season,
I can hear you callin' me.

Don't fade away,
to a place I can't remember,
I see the burnin' ambers of this fire deep inside.
How your vision fills my heart, it's burning bright.
And I see you in the stillness of the night.

Don't fade away,
to a time where every moment
drifted by the windows in the corners of my soul.

I will love you,
And I will hold you.

Now I know the world is turning,
and I found the air is free,
and I see the sky is blue,
baby, you should be with me

don't fade away,
now the days are older,
winter nights are colder and I hear you calling me.

Don't fade away,
we will find the answer,
sheltered from the rain, we'll be together once again.

I will love you,
and I will hold you.

Now I know the world is turning,
and I found the air is free
and I see the sky is blue,
baby, you should be with me, don't fade away ....

Don't fade away,
to a time where every moment
drifted by the windows in the corners of my soul.

Don't fade away,
we will find the answer,
sheltered from the rain, we'll be together once again.

Don't fade away .....


----

ve bugün bozo'yu eve atar atmaz kendimi sahile attım..yağmur yağdı biraz..bankta oturdum, müzik dinledim, adaların arkasında çakan şimşekleri izledim..yalnız olmak istemedim..ve aklıma yine o meşhur hikaye geldi..boy meets girl..o sahilde..hey gidi dedim..ve yine ağladım..ve aklıma pazar günü geldi, az kalsın yeni bir "boy meets girl" hikayesi başlayacaktı...ama o kadar inançsızmışım ki, az biraz bakan o hoş çocuk kalkıp gittiğinde daha yakınıma gelmiş olabileceğini düşünmeden ani bir kalkış yaptım, ama meğersem..bu bile günümü kurtarmaya yetti..

bakalım bu hafta sonunu ne kurtaracak?

23 Eylül 2010 Perşembe

ben neymişim be abi..

"You are beautiful, gentle, smart, educated, refined young lady with many many qualities, and your man will know these immediately when he meets you and will steal you from your family to be part of his."

anneyle facebook duvar yazışması

- annneee !!! sen beni psikopat mı doğurdun yoksa sonradan mı böyle oldum?

- manuel bakmak zor geldi,otomatik psikopata bağladım.

21 Eylül 2010 Salı

vay anasını..

en son ne zaman bir şarkıya bu kadar vurulmuştum hatırlamıyorum..sanırım italik yazılı söz kısımları..ve sürekli o saatleri düşünmek..ve beklemek..yapacak bir şey varmış gibi sürekli bundan rahatsızlık duymak..

üff...üf...


"Blackbirds flew in and to the cooling towers
I'll pack my bags
Thinking of one of those hours
With you, waiting for you..

...

I long to feel some beauty in my heart
As I go searching, right to the start
Hmmm
The road back to Prestonşpğ8
Was jutted out in snow
As I went looking for that stolen heart
For you, waiting for you"



Doves - Kingdom Of Rust
Yükleyen EMI_Music. - Öne çıkan müzik videolarını izleyin.

20 Eylül 2010 Pazartesi

ne güzel bir pazar..

81 ilimiz var..

bir pazar günü genç bir kick box'çu tarafından yolumun kesilip, "güzel olduğunuz kadar duyarlısınız da" diyerek, fidan dikimine yardım kampanyasının resmiyetini kanıtlamak için elime tutuşturduğu kağıtta, fidanların ekileceği şehrin çanakkale olması ihtimali nedir?

bugün en son ne zaman olduğunu hatırlamadığım kadar güzel bir gündü..öyle ki sahilde oturmuş yazı yazarken içimde ağlama isteği olmamasına şaşırdım..sonra çimenlere yattım..uzun süredir "neden artık kimse beni beğenmiyor?" sorusuna birbirinden orijinal cevaplar ararken beğenildiğimi hissetmek de mutluluğuma mutluluk kattı.öyle bir huzurla kalktım ki çimenlerden, dönüş yolunda ağlamak istedim bu sefer huzurdan..

ah bir de..bir de...

17 Eylül 2010 Cuma

aslında gitmek istemezdim, burada uğruna kalmak istediğim bir şey olsaydı..2 sene önceki gibi mesela..

ve böyle gitmeler kaçıştır aslında..ben gitmek istiyor değilim..ama umarım giderim.bir 6 ay kendime getirir beni..

burada hiç bir şey yok..

16 Eylül 2010 Perşembe

beni rahatsız eden şeyler ve yan etkileri

sesli hrflrn yzlmams ->milliyetçi duyguların kabarması

türkiye haritası gösteren yabancı kız -> kıskançlık

eve dönüş stresi -> mide bulantısı, baş ağrısı, baş dönmesi

ofis ortamı -> sırt ve boyun ağrısı

akşam (olmayan) program -> çaresizlik

akşamki program -> isteksizlik

yalnızlık -> depresif ruh hali

bozonun sürekli ısırması ve yemek yerken rahat vermemesi -> cinnet

O'nun aramaması -> umarsızlık, "belliydi"cilik, şansına küsme

O'nun hiç yok yere birden araması -> umut, umutsuzluk, kızgınlık, kalp çarpıntısı, bir kaç saatlik bir gülümseme

çay içerken hüpürdetilmesi -> iç gıcıklanması

yemek yerken şapırdatılması -> iç kıyılması

şişko olmak -> yemek yeme

sabit bir ilişkiyi özlemek -> depresyon

recep ve ekürisi -> katliam hissi

parasızlık -> kapana kısılmışlık hissi

dalamamak -> nefes darlığı

profilinde ilişkisi yok yazması -> "ya olursa" paranoyası, "olsun da rahatlayayım" isyanı

doğadan uzak yaşamak - ölme isteği