30 Temmuz 2010 Cuma

iyi halt ettin kebe..bravo..

yok..pişmanlık olmamalı..

hem bugün datça'ya gidiyorsun..bakma sen yağmur yağacak yine.olsun, yarın bu saatlerde o en özlediğin denizin içinde olacaksın..

yok..iyi ettin bence...söylememiş olsaydın da bu his karşılıksız kalacaktı, şimdi söyledin ve yine karşılıksız..

bir cesaret söylese bunu, bitse bu işkence..

evet bir tespit daha..galiba bir şey hissettiğini söylemek, bir şey hissetmediğini söylemekten daha kolay.

güneş ve sen, doğun içime..

30 temmuz...30 temmuz 2005 travmasını atlatmanın en iyi yolu nedir?30 temmuez 2010 travması yaratmak..hadi bu tesadüfü geçtim..bir de 2 senedir üst üste datça yoluna bir travmayla gitmek nasıl bir tesadüf..

o bir orta attı, ben de iyi karşılayıp gol attım...maç bitti resmen.ve onun 21 dakikalık sessizliği maçı kaybettiğimi gösteriyor..

erken miydi diyeceğim de...belirsizlik yormuş beni onu farkettim..sözcükler ağzımdan daha çıkarken bir hafifledim..bir de o cevabı alsam belki daha da rahatlayacağım...şu an karnımda bir yumruyla oturuyorum.3 şubat'ta doğan kelebekler, 23 dakikadır teker teker ölüyorlar...

28 Temmuz 2010 Çarşamba

acaba?

anlık bir gaza gelip kafamda bir mail yazdım..üç kelime yazıp ikisini silerek, 10 dakikada belki 3 satır...sonra hepsini sildim ve iki kelime yazdım.sonra "undo" yapıp sildiklerimi geri aldım, elim mouse'a uzandı bunu gerçekten yazmak için.ve biraz daha kassam adres çubuğuna "gmail.com" yazacak olan elim "kebe's music" klasörüne gitti ve la valse d'amélie'yi dinlemeye başladım.hala dinliyorum..ve, "i can't help but wonder", acaba o maili yazsam bir şeyler değişir mi...elbet değişir aslında, soru bu olmamalı..beni tatmin eder mi olabilecek olumlu ya da olumsuz gelişmeler..

galiba peygamber sabrı diye övündüğüm 6 aylık durumum sona ermek üzere..

bana şans dileyin.

26 Temmuz 2010 Pazartesi

bir oh çekmek..

üretken bir vücut yapısına sahip olduğumdan sebep yine göğsümde bir oluşum tespit edildi.2 günlük "acaba doktor bunla ne yapacak?" bekleyişinden sonra bugün doktorum arayarak bir ameliyata şimdilik gerek olmadığını, sıkı takip etmemizin yeterli olacağını söyledi.
bir oh çektik mi, çektik..

bir süredir ortada olmayan ilgi odağım dün tekrar ortaya çıktı.ben artık "yok bu beni görmek istemiyor, istese şöyle yapar.." düşüncelerinden beyin hücrelerime zarar vermekten bile vazgeçmiş kadar umutsuzken, kendisini dışarı çağırmadığımı söyledi.oysa ki çağırmıştım..ama beni görmek istemediği doğru değilmiş...
bir oh daha çektik mi, evet çektik...

bu hafta ruhsatı da alırsak, bir oh da oradan çekerim..etti mi sana 3 oh?

e bir de cumartesi sabahı ayaklarım datça'nın sularına değdiği an o en büyük ve en güzel ohhh'u çekmeyecek miyim, o yee..

4 oh'lu bir hafta...daha ne ister insan..

daha çok şey ister aslında da..şimdilik yeterli..

23 Temmuz 2010 Cuma

yeni bir yapılacak notu..

evet kebe, unutma..

bir gün evlendiğinde, hatta evlenmene de gerek yok, hayatında özel birisi olduğunda (ama özel olduğundan emin olacaksın önce...)

yıl başından 1 hafta öncesinden new york'a gidilecek..tabii o esnada mutlaka bir dave matthews konserine denk gelinecek..christmas günü new york'ta sokak sokak gezilecek..ve bütün hafta sıkılana kadar caz barlara gidilecek.o kocaman binaların fotoğraflarını çekmek için bir de bir geniş açı lens edinilecek..ve yıl başı gecesi sokakta kutlanacak..ah tabii bir de filmlerdeki gibi kar yağması lazım..

bu hayal da nerden çıktı diyecek olursanız..ben de bilmiyorum..tropik adalar ve dalış hayallerinden sonra biraz alakasız oldu ama romantik olabileceğini düşündüm.

baya maliyetli bir program ama olsun...azimle işeyen duvarı delermiş..konuyla alakası olmasa da..

22 Temmuz 2010 Perşembe

garip...

"stalker" kimliğimle ünlenmiş biri olarak bugün yaşadığım tesadüfi olay yüzünden hem arkadaşlarım, hem kendim benim bir psikopat olduğumu düşünmekte haklı olabiliriz.evet, belki de benden korkmalı..ama zararsızım...sadece 24 saatin uyuduğum süreyi çıkardığım zamanın %57'sinde düşünerek geçirdiğim bir insanın çocukluk fotoğrafını bulmak beni bugün çok etkiledi..ve aylardır harektlerine anlam vermeye çalıştığım, ve en sonunda "anlamı yokmuş, sadece nezaket.." sonucuna vardığım bu gizemli insan hakkında 10 yaşında yazılmış olan yorum beni epey düşündürdü..her zaman böyleymiş demek..insan 7'sinde neyse, 35'inde de o mudur?belki de odur..ve hatta her şeye rağmen belki de "o"dur..

yine karın boşluğumda kelebekler..kelebekler bu sıcakta yaşamazlar oysa..ve zaten yaşamaları için bir sebep yok..sadece sessizlik ve koca bir boşluk var..ama midem..taze naneli, limonlu bir soda olsa..en sevdiğim gibi..ve onun bundan habersiz sipariş edip bana ikram ettiği gibi...

neyse...

21 Temmuz 2010 Çarşamba

"karma is a bitch"

yüzünden...ve sonra..pes etmek...ve sormak ; " karma mı daha bitch yoksa X mi?"

haydi bakalım.