1 Ocak 2013 Salı

sayılar yıllar falan...

bir yerden sonra sadece hayatta kalanlara şükretmekten ibaret mi oluyor yeni yıl mutluluğu...

bir de bekle...bekle dur...o en özlediğin ses arar mı diye..ve bu beklentiyle yüzünü buruşturmuş bir kenarda telefonuna bakarken annen gelsin, "neden arasın ki, sevgili değilsiniz, arkadaş değilsiniz" desin...en arkadaş, en sevgili olmak istediğin insanla tek iletişiminin aptal bir anlık mesajlaşma programında en son hangi saatte çevrimiçi olduğuna bakmaktan ibaret olduğunu varsayarsak, hakkaten, neymiş ki bu yeni yıl?

2012 hayatımın en şerefsiz yılıydı, gösterip de vermeyeniydi, hatta belki verip de geri alandı...

2012 hayatımda en güzel girdiğim seneydi, en eksiksiz...

beklediğim herşey 2012'de kaldı.

2013'ten tek bir umudum varsa, o da, şu modda olmama rağmen 6 saat aralıksız gülmemdendir.



yeni yıl sana, beklediğin, istediğin, ihtiyacın olan her şeyi getirsin...


bana da...

20 Kasım 2012 Salı

1



1 ne az..ne çok...

1'in içine sığanlar, bir başlangıç, bir gelişme, bir sonuç, bir gelişme, bir sonuç daha..

1'li bir zaman önce, 1 pazar günü, sıradan 1 sabaha uyanmışken, 1 mail gelir 1'inden..1'den gün değişir, günler değişir, uyanmak değişir, uyumak değişir...mesafe kavramı değişir, zaman değişir.1 ay başka 1 şey ifade eder..sonra 1 gece 1 taksi durur barın kapısında..içinden 1'i iner, 1 yüzyıldır görmediğin 1 dost gibi gelir.ne olursa 1 bar masasında, 1 kaç bira eşliğinde, 1 saat içinde olur.1 gece onlarcasıyla çarpılır, etkisi kat be kat büyür..ve 1 gün, 1 cümleyle sonu gelir..
ve neticede tüm bunlardan 1 sene sonra, o günün 1.senesinde tüm bunlar 1'er 1'er tekrar yaşanır hafızada...
1 sene...ne kadar uzun bir zaman, ama nasıl dün gibi..

bu da böyle 1 gün...

28 Ekim 2012 Pazar

saat 3..
4 mevsim geçmiş.
ve 1.5 ay...
1 şişe şaraptan biraz fazlası...
hala "neden?" diye soruyorsan, bir nedeni gerçekten olmalı..
hala aynı anlarda dolaşıyorsan bir "nasıl"ı olmalı...
hala özlüyorsan, istiyorsan, seviyorsan, bir sebebi olmalı..
en az sonbaharda düşen yaprak kadar doğal.
şarap..hepsi ondan değil mi?
yoksa aslında özlediğin biri yok.herşey normal.herşey istediğin gibi.

14 Eylül 2012 Cuma

-7


buyrun işte en güzel örneği..zaman geçmez sanırsınız ama bir bakmışsınız o en heyecanla beklediğiniz günün üzerinden 7 gün, bir büyük kalp acısı, bir kaç litre gözyaşı geçmiş.neymiş, demek zaman geçiyormuş.öyle bir şeyi çok beklemeye de gerek yokmuş.çünkü neden, "iyi şeyler birdenbire olur"muş..bir kez daha bunu hatırlamak iyi oldu.
şu an geriye saydığım tek ve son şey, datça'nın iyileştirici sularına adım atacağım an..27 saat kadar..ne zaman iyileştirmedi ki..
beynimin bir kıyısına sakladığım o gülümseyi buruşturup sıkıştırdım..çünkü şu an hiçbişi onun kadar güzel değil.

7 Eylül 2012 Cuma

-0-



bir şarkıyı özlediğinizde sadece şarkıyı mı özlersiniz? ben daha çok ait olduğu dönemi, o an hissettirdiklerini, o an sahip olduklarımı, o an yanımda olanı özlemişim.şimdi dinlerken bu duygular içindeyim.
şu an havada olan bir uçak, 7 aydır görmediğim, 7 aydır her gün özlediğimi getiriyor.ve en çok ne hissetmem gerektiğini bilmediğim için gerginim.mutlu değilim, üzgün değilim, heyecanlıyım ama iyi mi kötü mü belli değil..

1 Eylül 2012 Cumartesi

taa iki sene once, "sakin gideyim deme komik kadin" demistim..doktorlar 6 ayi var en fazla derken..gitmedi de..2 sene direndi o boktan hastaliga..
simdi bir yerde..beni izliyor belki.."aman salak bu be, uzme kizim kendini" dedigini duyar gibiyim.ama hayatimda uzuldugum o kadar sacma sapan seyden sonra, onu kaybettigime uzulmeyeyim de neye uzuleyim..
benim oz teyzemden baska 5 teyzem daha var..biri simdi baska bir yerde..ama olsun..en buyuk sevgilerin sonunda olacagi bu sadece..huzurla uyusun...

26 Ağustos 2012 Pazar

bingöl

..neyse bu sayede yurdumun illerinin plakalarini ogreniyorum.keske daha once baslasaymisim.geri sayim zamani hizlandirir mi?aslinda zaman algisi ne tuhaf bir sey..zaman, bildigin zaman.olcusu belli, neyle, nasil olculdugu belli.ama insan o kadar tuhaf yaratik ki iste, yok zaman hizli gecsin, yok aman dursun diye gereksiz bir cabalama halinde..
ben de istemezdim 30 yasima gelip de 28 yasinda koca bir heriften "kebe abla"yi duymayi, ya da alnimdaki 2 cizginin gunun konusu olup "botoks gerekli mi" tartismasinin nesnesi olmalarini..