13 Aralık 2010 Pazartesi

bir tek sen anlarsın - acil servis



bu grubu pek bir severim..epeydir gitmedim programa..en son gidişim yine bol ağlamalı olmuştu çünkü..aylaaar önce..hatta yıl olmuştur belki evet..

aklıma 2 gün geliyor acil servis'in ismini bile duysam..

birincisi 11 aralık 2006 gecesi..ölmüş birini nasıl özlersiniz..hayata dönse karşınıza çıksa sarılsanız nasıl hissedebilirsiniz..işte öyle hissetmiştim o gece..elimi tuttuğunda hala canım yanıyordu, ama mutluydum..ve bunu anlatan bir fotoğraf vardır..o yüz ifadem, komik, ama acıklı..

sonra hangi gün olduğunu hatırlamadığım bir 2009 haziran gecesi vardı yine acil servis'te..ilker "yeter artık kraliçem, eğlenmeye gidiyoruz!" diye beni zorla dışarı çıkarmış ve kadıköy'e götürmüştü.o geceye dair çok az şey hatırlıyorum..kendimi tuvalete kapatıp bağırarak ağlayışım, tuvaletteki kızlardan birinin "lütfen dışarı çık..neden ağlıyorsun..lütfen çık artık" diye ben çıkana kadar ısrar etmesi, ben çıkınca tanımadığım o kıza sarılışım, o tanımadığım kızın en yakın arkadaşımmış gibi hiç bişi demeden bana sarılıp sırtımı sıvazlaması..ben sakinleşene kadar..sonra nefes almam için dışarı çıkmaya ikna edişi..sonra ilker'in arkadaşları olan diğer kızların yanıma gelmesi, shaft'ın önünde hepsinin kendi ayrılık hikayelerini anlatması, onlardan aldığım o "bir gün geçecek" enerjisi..sonra ilker'le taksiye binişimiz..takside ilker'e sarılıp ağlayışım..ve caddebostan sahilde hava aydınlanana kadar oturmamız..

işte acil servis bana bunları hatırlatıyor..bu yüzden gidemiyorum belki artık shaft'a..

Hiç yorum yok: