10 Mart 2010 Çarşamba

Bıkmak...

Son günlerde nefes almak, insanlara sabretmek o kadar zorlaştı ki...

Berbat bir makine sesini bastırmak için wheneverland kankamın önerdiği "The Revolver"ı dinliyorum..Bu sesi bastırmaya yetmediği gibi bana şu an feci şekilde deniz kenarı özlemi yaşatıyor.Ama çok sevdim yine de, sevmesem bu özlemi de yaşatamazdı zaten.

Her neyse..Doğum günlerimiz yaklaşırken biraz hediye araştırayım dedim.Sabahları güneş ışığı depolayıp akşam turuncu bir ışıkla aydınlatan güneş kavanozu ve odada gökkuşağı yapan garip cihaz çok güzeller...(Kimseye almam kendime alacağım).Doğa özlemiyle aldığım bu cihazlar yakında odamı teknoloji üssüne çevirmez değil mi?Yine de bir gece doğal günei ışığıyla uzanmışken, dalga sesleriyle gökkuşağını izlemel güzel olabilirdi.

Bir de..Hayatımda pahalı hediye istemedim, öyle pırlanta küpeler, altın kolyelere falan hiç ilgim olmadığı için erkek arkadaşım şanslı sayılabilirdi.Ama bu hediye araştırmaları sırasında 2 tane hediye buldum ki...Biri helikopterle İstanbul turu, muhteşem olabilirdi.Ve bir yıldız..Bu baya saçma.Hadi helikopter kolay, kiralıyorsunuz ve uçuyorsunuz.Ama yıldız olayı baya ilginç, süper gereksiz, ama yine de romantik.

http://www.hediyeyarat.com/hediyeler/size-ozel-yildiz-hediyesi

Makine sesi hala devam ediyor.Yetmiyormuş gibi muhabbet de devam ediyor...Müzik yetmiyor.Hava biraz güzel olsaydı bugün izin alıp kendimi adaya atardım.Biraz bisiklet, fotoğraf, deniz kenarında nargile..Hatta abartıp "12 numara"da bir gece konaklama...

1 yorum:

DanceOfEternity dedi ki...

şaka yapıyosun. bir saat falan oluyor helikopter turu olayını keşfedeli. ama dört kişi gerekiyormuş en az. bir gün yanımızda sevgililerimiz olursa çift halinde hediye olayına girebiliriz o halde belki.
öperim.