31 Ekim 2010 Pazar

ışınlanma hakkı

yeni bir önerim var..

kadınların adet dönemlerinde yediklerinin kalorilerinin sayılmaması konusundan sonra aklıma bundan daha faydalı bir icat geldi : ışınlanma..

her insanın haftada bir kez ışınlamna hakkı olsun..mesela dileyen bu hakkını işten eve gelirken trafiğin felaket olduğu bir gün kullansın, dileyen başka bir şehre, hatta bir kıtaya gidebilsin...hatta zaman da yavaşlasın bu esnada..mesela ışınlandığımız yerde 6 saat geçerken burada sadece 1 saat geçmiş olsun..

bu gece çok romantiğim thanks to 23 nisan satın almalı bozcaada şarabı..

"there's a place in the sun for anyone who has the will to chase one and i think i found mine, yes i do believe i have found mine.."

bir sabah farklı bir şeye uyanmak istiyorum..3 ağustos sabahı gibi mesela..hiç bilmediğim bir şey..

şarap biter, behlül kaçar, görkem kebe'den nihayet sıkılır, kebe sızar, şarkı biter, saçlar kurumaz, baş ağrır, kuş uçar, kervan geçmez -yoksa kuş da mı uçmazdı-, morrissey bir sus gözünü seveyim, şarkı yine başlar çünkü..bence ben çok eğlenceliyim bazen.

gözlerinizden öper iyi geceler dilerim.

amin.

kebe

Hiç yorum yok: