değilse değil ne yapalım..en azından orta iyiydi..
sanki içimde sürekli akan bir şelale var, zaman zaman baraj kapaklarını birilerinin patlatması gerekiyor.çünkü mütemadiyen "aah su ne güzel akıyor" diye hayal kurma potansiyelim var.ama o kadar toz pembe değil diyorlar.istesek olmaz mı?
herkes kendi tercihini yaşıyorsa, ben ne yaşıyorum?bir insan hep mi yanılır?
ilk gidişinde yatağıma kapanıp epey ağlamıştım.sonra düşününce, "hayatımda ilk kez bu kadar güzel bir şey için ağlıyorum" diye, her şey daha bir katlanılır gelmişti, ve uyumuştum.
ve bant her seferinde tekrar geri sarıyor.
bunu atlatana kadar da bi 3 sene geçer..çünkü bu sefer emindik, "the one"dı..şükrü bile hak vermişti.ve yine yerine konulamaz hatıralarla ben napıcam paniği..
evren misin, allah mısın her neysen...kaç kez dedim yine diyorum, böyle olacaksa istemiyorum kardeşim..güzel şeyleri zorla hayatıma sokup geri almak nasıl bir sadizm..
şimdi o güne dönüp, kıçımtırak bir maille içimi açacağıma, "iyiyim sen nasılsın?" diyebilmek isterdim..yaşanan iyi şeyler yanımıza kar falan kalmıyor.içimize oturup kalıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder