14 Kasım 2009 Cumartesi

Cumartesi günü düşünce fırtınaları...

Düşünce fırtınası 1 : Gariplik

Nedensiz-karşılıksız-beklentisiz-zamansız sevmek ne garip bir şey...Küçükken de olurdu, geçiyor bir süre sonra.Bir insanın suratına bakıp "beni sevmiyor" dedikten sonra hala bunları hissediyor olmak...Etrafında pervane olan gerzek bir kızı izleyip kıskanmak...4 sene boyunca beraber gidilmiş olan sinemaya yine "beraber" gidip, ayrı yerlerde oturmak, ve film arasında iki laf edememek...Filmden sonra "beraber" bir kafede oturup sesini uzaktan dinlemek...Onun olduğu bir ortamda başka adamlara bakabilmek (evet gerçekten varlarmış)...Ve her cumartesi, neredeyse her hafta içi olduğu gibi, yalnızca biraz daha yoğun olarak, aynı hayali kurmak...Garip...


Düşünce fırtınası 2 : Yuppi?!





Veee sevgili günlük, birileri belki bu konuda çok sıkıntı içinde ama terkedilmiş olduğum ve sonrasında beni tam 19 saat duraksız ağlatabilmiş bir konuşmanın geçtiği kafenin kapandığını öğrendim.Dahası, yerine çok güzel anılarımın olduğu, hala da çok sık gittiğim kafenin bir şubesi açılıyor bunun yerine.Üzgünüm kapatan sevgili insanlar, ama inanın çok sevindim.Tek sorun, iyi kahve içilebilecek bir yer kalmamış olması...Neyse kahve içen bir insan değilim, sadece kızlarla ortak sevdiğimiz kalan tek yerdi.

Düşünce fırtınası 3 : 2012

Bence iyiydi...Tam tahmin ettiğim üzere filmden bir şeyler bekleyen arkadaşlarımız filmin rezalet olduğu kanaatine vardılar.Ama benim gibi sadece heyecan ve görsellik arayan arkadaşlar (ki benden başka 1 kişi vardı böyle), çok beğendik.Film başladıktan kısa bir süre sonra başlayan heyecan filmin son 2 dakikasına kadar dinmedi.Sürekli bir kalp çarpıntısı ve babaannem gibi iç çekmeler falan, filmin tansiyonunun hiç düşmemiş olmasından kaynaklanıyordu.Yanımda tek oturan çocukla tanışamadık, zaten ilgimi de çekmedi.Neyse filmden bahsediyordum...Bu filmde bile mantık arayan insanlara sesleniyorum : merhaba (nasıl sesleneceğimi bilemedim).
Ayrıca filmde 4+2 alınmış koltuklardaki oturma düzeni garipti ama bundan gariplikler bölümünde bahsetmem gerekirdi, geçti borun pazarı.

Düşünce fırtınası 4 : Cumartesi gecesi

Bir cumartesi gecesi daha geldi çattı...25. hafta sonu, ve ben hala ne yapsam diye düşünüp karalar bağlıyorum.Arkadaşlarla çıkılabilir tabii, ama nereye...Taksim kalabalık ve uzak, Kadıköy gereksiz, Sangria her zamanki şey...
Belki District 9'a gidebilirim, ya da bi şarap alıp evde izleyebilirim.Ya da haftalık dizilerimi tüketebilirim.


Düşünce fırtınaların özeti : 6 ay sonunda bu ayrılık olayına hala alışamadım, allah sonumu hayretsin.

(6 saat sonra)

Düşünce fırtınası 5 : Huzur

Kendi içinde o kadar huzursuz olan bir insanın bir fotoğrafı bile huzur verebilir mi? (cevap evet).

Hiç yorum yok: