12 Ekim 2009 Pazartesi

Aşkın 500 Günü (Diğer adı : Vat Dı Fak)




Çok mu beğendim?Yoo...Kötü müydü?Kesinlikle değil.

Araya serpiştirilmiş Amélie alıntıları dışında, o kadar gerçekti ki, bu filme karşı pek bir şey hissedemedim sanırım.Belki de bu da aylar geçtikten sonra dönüp bakıldığında, "vay be güzel filmmiş" denen cinsten...

Ben geçmişteki 4 senelik ilişkim hakkında bir film yapsaydım, bu filmle bir çok ortak sahne içerebilirdi.

Örnek 1 : Kız ve erkek güzel vakit geçirmekteler, ama kız geri zekalı, ben ilişkiye hazır değilim diyip duruyor.2005 senesine kadar tipik papilliamachaon durumu.

Örnek 2 : Kız yelkenleri suya indirmiş belli çocuktan hoşlanıyor.Ve ilk olarak elele tutuştukları yer Ikea.(Bu sahne Başak'ın "yuh dananın kuyruğu" diyerek gözlerinden yaşlar süzülen ilk sahne.)

Örnek 3 : Kız suratsız, çocuk gülümsetmeye çalışıyor, kızın umru değil...Çocuk elini tutmak istiyor ve kız elini çekiyor...Acıtan bir sahne daha...

Örnek 4 : Roller değişiyor...Ayrıldıktan sonra bir trende karşılaşıyorlar ve karşılıklı oturuyorlar.Yine deli gibi gülüyorlar eğleniyorlar.İnsan diyor ki "derdin ne be kadın".

Gibi gibi...

Sonuç olarak...İlişkiler zor şeyler, aşk falan...

Ama, filmin de dediği gibi, herşey tesadüften ibaret.

Hiç yorum yok: