25 Aralık 2009 Cuma

Başak Pandora'dan bildiriyor...



Sayın izleyiciler, 5 yıllık yolculuğun sonunda Pandora'ya ulaştım ve buradaki müthiş deneyimlerimi anlatmak istiyorum.Ama anlatamayacağım kadar müthiş olduğu için acilen en yakınızdaki 3 boyutlu sinemaya gidin, burayla ilgili bir film yapmışlar duyduğum kadarıyla, kaçırmayın derim.Malum 5 sene uzun bir yolculuk ve masraflı.Neyse ki biz Michael'la mütevazi bir yaşam sürerken emekliliğimiz için baya para biriktirmiştik de Pandora'ya yerleşme kararı aldık.Bizi kabul etmeleri önce baya zor oldu.Kabile reisi beni haremine almak istedi, Michael'la bir münakaşa ettiler.Köyün hatunları deseniz sürekli Michael'ın tepesinde...Neyse sonunda alıştılar ve biz 2 muhteşem insan, bu diğer muhteşem yaratıkların arasında mutlu mesut yaşıyoruz.

Burada yaşamanın zorlukları var tabii...Şu soulbound olayı Michael'ı baya sarstı.Ben wow geçmişim olduğu için kolay alıştım, olaylara biraz aşinalığım var.Bir de soulbound kuşlar edindik de keyfimize diyecek yok...O ağaç senin bu ağaç benim zıplayıp uçup duruyoruz.Garip bir hayat..

Neyse bir gidin izleyin..Biz esas hikayenin geçtiği köyde yaşamıyoruz.Bir ara göreceksiniz deniz kenarında bir uçurumun tepesindeki köydeyiz.Orada çekim yapılırken çağırdılar da, Michael dedi orada çekimlerden kaçtım, burada doğal hayatı yaşayalım.Ben de anlayışla karşıladım.Sonra bir de babam görüp, "biz bu kızı maviye boyanıp 5 ışık yılı uzaktaki bir gezegende oyunculuk yapsın diye mi mimarlık okuttuk" demesin diye ben de pek sıcak bakmadım.

Neyse özetle, beni filmde göremeyeceksiniz ama mutlaka izleyin.Ama sakın ve sakın 2 boyut olmasın !

Hiç yorum yok: