11 Nisan 2011 Pazartesi

bu ne?

bilmem ne?

ben de bilmiyorum.

ben ağlaya zırlaya sinirle bütün eşyalarını hediyelerini paketleyip bin kilometre öteye göndereyim, aynen geri gelsin.bu ne hakkaten?

dahası önceki gün toz alırken kolyeliğimin altında güzel duruyordu diye düşündüğüm minik örtünün, bu düşüncemden 48 saat sonra bana geri gelmesi nedir?

evrenin benle problemi var bence.tamam istediğim şeylerin gerçekleşiyor olması çok güzel, ama bence evren esas noktayı kaçırıyor : esas oğlan.

esas nokta esas oğlan..böyle gelip giden, aldatan, üzen, yalan söyleyen, çok aşık davranıp ertesi gün başkasıyla kardanadam yapan çakma romantikler değil...

blog izleyicisi sana söylüyorum, evren sen anla.

dünkü garip telefon konuşması yetmemiş gibi bu paket...

bir de 2 gün önce bana kahve falı bakan eski sevgilimin geçmişle ilgili çözülmemiş bir şeyler tekrar gündeme gelecek biraz acıtabilir dediği geldi aklıma.

paket orada duruyor, bakışıyoruz.kankuşun hitchcock kutusuna mı gitse diyorum, ama o kutuda değerli şeyler var, bu paket pek değerli gelmiyor.belki o örtüyü alıp içinden gerisini atmam lazım.atamayacak kadar da değerli aslında.

ya hakkaten, bu ne?

Hiç yorum yok: