30 Aralık 2010 Perşembe

2010 yılı raporu

veee beklenen yazı geldi...benden başka bekleyeni de yoktu ama olsun..bu sene benim için o kadar güzel ve heyecanlı geçti ki gerçekten belki de hayatımda ilk kez bir seneyi bu kadar sevdim diyebilirim..hiç bitmese hatta..

bir kere yılbaşından önceki günlerde o kadar mutsuzdum ki hiç bir program yapmadım..zaten t.'siz geçireceğim ilk yılbaşıydı..gerçekten mutsuzdum.annemlerdeki normal bir aile yemeğinin ardından gökhan'lara gittim.t. de ordaydı..oradan çıkıp deli gibi ağladım yazacaktım ama o geceki göz makyajımın ne kadar güzel olduğunu hatırlayınca ağlamış olamam diye düşündüm..kim bilir, belki de ağlamadım.sonra zep'le sangria'ya gidelim dedik..meğersem program yapmayan 2 arkadaşımız daha varmış ve yek ve ilker de bize katıldılar..sangria'nın yanındaki mağazanın önünde içtik, deli gibi güldük ve eğlendik..hiç planlanmamış bir yılbaşı gecesi bizim için unutulmaz oldu.o geceyi hala konuşuruz...sonra onur geldi motoruyla..sevgilimle motorla gezmeyi özledim dedim..beni motoruyla gezdirdi..çok güzeldi..gerçekten insanın hayatından bir kişinin çıkması, dostlarının değerini daha iyi anlamasına yardımcı oluyor..(yılın ilk günü bu kadar uzun sürdüyse bu 2010 raporu çok uzun olabilir korktum.)

ocak ayında t. beni son kez üzdü.2 hafta boyunca bulunduğum her ortamda ağladığımı hatırlıyorum..uyuyamadığım (çünkü gözümü kapattığımda onu o kızla görüyordum)geceleri..sonra bir dilek tuttum salondaki çam ağacımda..ocak ayında bir arkadaşım sayesinde tanıştığım, telefonda fal bakan bir abla bana bir gece dedi ki, "silkelen kebe..makyaj yap, kendine bak, dik yürü, ağlayacaksan evinde ağla..'O' çok yakında gelecek.."..ve ben nasıl olduysa bu tavsiyeye uydum..

ve meşhur 2 şubat günü geldi çattı..facebook'ta tanımadığım hiç bir insanın arkadaşlık isteğini kabul etmediğim için önce onu reddettim..sonra baktım, "ne yapıyorum lan ben" diyip bu sefer ben gönderdim bir arkadaşlık isteği..ve böyle başladı her şey..her şey derken, gerçekten yeniden doğmak gibiydi benim için..gerçi bu güzel tanışmaya rağmen o hafta sonu evdeki partide bir ağlama krizine tutuldum..sanırım bir daha o kadar ağlamadım 2010'da, umarım bir daha hayatımda öyle ağlamam.fotoğrafı da aşağıdadır..herkes beni güldürmeye çalışırken çok eğleniyor ve ben orada ağlamaktan nefes alamıyorum.



ama sonra 2 şubat'ta hayatıma giren o sihirli değneğin etkisi şiddetlendi..

güzel bir duyguya kapıldım..ve çanakkale turlarım başladı..bir daha asla yaşayacağıma inanmadığım bir şeydi..neydi bilmiyorum, güzel bir şeydi.o geldi, ben gittim, o geldi, ben gittim..ve bitti.arkasında hiç bir kırgınlık, üzüntü, kızgınlık bırakmadan..her insan öyle olsaydı bu dünya daha güzel bir yer olurdu.vecihi'nin yeri her zaman başka kalacak bende..

ve 2010'un en önemli 2. olayı..bir gün ofiste hayatımdan nefret ederken aklıma bir zamanlar dalma hayallerim olduğu geldi.ve sezonun ilk kursuna katıldım.mayıs ayında 1 yıldız balıkadam oldum.deniz benim için bambaşka bir deneyim oldu.o sihirli değneğin kendini gösterdiği başka bir yer bu konu..dalmak beni mutlu bir insan yaptı..keşke sürekli yapılabilen bir spor olsa..

ve yazın seneleeer sonra kızlarla tatile çıktık..bu gerçekten başka bir şey..ben yine kumsalda güneşlenirken herkesten gizli yüz üstü yatarken baya bir ağladığımı hatırladım şimdi..ama tatil çok güzeldi..

sonra datça'ya 2. kez babaannemi alıp getirme göreviyle gönderildim..o 3 gün de ayrı güzeldi..sakinlemiş kumsalda, tek başıma uzanıp, şnorkel yapmak, dalmak, çıkmak, kurumadan tekrar dalmak..ve senelerdir gitmek istediğim uzaktaki o kumsala çıktım.tek başıma uzandım..karayla ulaşımı olmayan bir koyda öyle yürüdüm, uzandım..hayal kurdum, kendi kendime gülümsedim hep..aşağıdaki fotoda soldaki kırmızı nokta oluyor..



sonra o çok meşhur kızıldeniz tatilim var..ve yazarken bir kez daha farkettim, 2010 seyahat yılım olmuş, lütfen artık her senem böyle geçsin...

ve 2010'a girerken çam ağacıma astığım dileğim 2 şubat'ta gerçekleşmeye başlamış olmasına rağmen tam olarak kızıldeniz tatilinde gerçekleşti diyebilirim.yeni yıla yanımda olmasa da, hatta bu ara yaşanan tatsızlıklardan ne olacağımızı bilmesem de yeni bir sevgiliyle giriyorum.hayırlara vesile..küsler barışsın, kalpler kırılmasın, sevenler ayrılmasın yeni yılda.

aslında 2010 şunca paragrafı 5'e katlasam anlatamayacağım kadar güzeldi sanırım.2011'in bundan da güzel olmasını diliyorum..herkes için..

Hiç yorum yok: