24 Ocak 2010 Pazar

Kebe'den beklenmedik bir performans..

Bir cumartesi gecesi..Şarap, biraz daha şarap, sonra biraz daha..Ve insanların duymadığı konuşmaları arasında Kebe ayağa kalkar, ani bir hareketle beş fotoğraflı o çerçeveyi eline alır, hiç düşünmeden o en alttaki fotoğrafı çıkarırken bir alkış ve "vuuhuuu" tezahüratları kopar.Evet, aylardır beklenen hareket yapılmış ve o fotoğraf yerini boşluğa bırakmıştır.Derken PembeFil koşarak içeriden inöğü getirip, yere Kebe'nin ayaklarının altına atmıştır.Kebe inöğe kıyamaz, kucağına aldığı gibi içeri gider.Yatağının altındaki sandığı açıp, fotoğrafı, inöğü, sonra baş ucundaki kuzuyu ve en sonunda komidinin üstünde hüzünlü hüzünlü bakan Lawrence'ı alıp, içine fırlatır.Ve sandık kapanır.Bu hareketle Kebe kendini tuvalete kapatıp ağlar (endişelenmeyin 2 gün öncesine kadar zaten su içmek kadar sık ve doğal bir aktiviteydi ağlamak Kebe için).

Ve Kebe özgürleşir...Geriye sadece çam ağacında tuttuğu dilek için geri sayım kalmıştır.

"Bensizken güçlü olandan daha güçlü, bensiz mutlu olandan daha mutlu..."

Hiç yorum yok: