17 Ekim 2010 Pazar

evet..yine yollara düşesim var...hayır, bu sefer oraya değil, daha uzağa..sonunun gelmeyeceğini bile bile geçirdiğim ve hep sonu olan bir şey yaşamak istemiyorum, en azından şu an..bilmediğim bir kentin sokaklarında kendimi bulana kadar kaybolmak istiyorum.

terapiye başladım bir de..ilk defa yarı hipnoz durumuna geçtim..uyurken ve uyanırken ağlıyorum, hiçbir şey düşünmeden, ama o kadar içten..ve sakinleşirken tek düşündüğüm : neden bu kadar mutsuzum?bu mutsuzluk kendi dünyama haksızlık, kendime haksızlık..nedeni bile yok aslında, ama nedensiz bir şey olabilir mi hayatta?belki de hep neden aradığım için bu kadar mutsuzum.sadece akışına bırakmak, varoluşunun kıymetini farketmeden yaşlanmak daha mı garantili acaba...

Hiç yorum yok: